Türkiye: Mayıs işsizlik oranı %9,5’e düştü…

  • Mayıs ayında mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı, geçen yılın aynı ayında %10,8 iken 1,3 puan azalarak %9,5 olarak gerçekleşti. Bir önceki ay ile kıyaslandığında ise arındırılmış işsizlik oranının Nisan ayında revize edilen %10’dan 0,5 puan gerilediği görülmektedir.
  • İşsiz sayısı Nisan'a göre 193 bin düşüşle 3,33 milyon oldu.
  • Genç işsizlik oranı Nisan'daki %18,6'dan %17'ye düştü.
  • "Geniş işsizlik oranı" olarak adlandırılan emeğin yetersiz kullanılmasının birleşik ölçüsü, yani asıl bakmamız gereken atıl işgücü oranı, Nisan'daki %23,7'den %22,5'e düştü.
  • Kıyaslanabilir dönemler olan Mayıs 2022 – Mayıs 2023’e baktığımız zaman ilgili dönemler arasında işgücüne katılım oranında arındırılmış verilerle değişiklik olmadığı görülmektedir. 2022’nin benzer döneminde 34 milyon 602 bin kişi olan işgücü, Mayıs 2023’te 35 milyon 44 bin kişi olmuştur. İşgücüne katılım oranı ise %53,6 olarak kalmıştır. Yine mevsim etkilerinden arındırılmış verilere bakıldığında; istihdam oranı geçen yılın aynı dönemine göre 0,7 puan artarak %48,5 olurken, mevsim etkilerinden arındırılmış istihdamda ise önceki aya göre 63 bin kişilik bir artış söz konusudur.
  • Manşet işsizlik oranındaki düşüş bu ortamda biraz sürpriz gibi gözükmekle beraber, bu düşüşü açıklayan iki an etkeni ön plana çıkartabiliriz. Bunlardan birincisi, verilerin iki ay gecikmeli olması itibariyle Mayıs ayına ait olması ve bu dönemde seçim öncesinde canlı bir ekonomik aktivite olmasıdır. Dolayısıyla istihdam azalma eğiliminde değildi. İkincisi ise işgücüne katılım oranı ile alakalıdır. Atıl işgücü oranı her ne kadar %22,5’e gerilese de, manşet işsizlik oranı ile aradaki fark yüksektir. Bu da potansiyel olarak işgücünde sayılanlar ve işgücü havuzunun çeşitli nedenlerle dışında olanlar arasındaki yüksek farkı ortaya koymaktadır.
  • Önümüzdeki dönemde istihdam piyasasını sıkıştıracak bazı unsurla öngörmekteyiz. Sanayi aktivitesinin yavaşlaması birinci sebeptir. Arz maliyetlerinin artıyor olması ve kredi piyasasındaki sıkılaşmanın da finansman maliyetini artırması şirketlerin üretim aktivitelerini geriletecektir. İkincisi, biraz önce de değindiğimiz kredi koşullarının sıkılaşmasının etkisidir. Kredi arzının Haziran’dan itibaren geri çekilmesi ve ticari finansmanın da sıkı para politikası nedeniyle pahalılaşması nedeniyle yatırım amaçlı kredi kullanımı azalacaktır. Üçüncüsü ise artan personel maliyetleridir. Şirketler belirttiğimiz bu sebepler nedeniyle istihdam azaltma eğilimine girebilirler. Bu nedenle Haziran sonrası dönemde işsizlik oranlarında tekrar artış yaşanacağını ve %10 eşiğinin altında kalıcılık sağlanmasının zor olduğunu düşünüyoruz.

 


İlgili Etiketler